KALKANOĞLU PİLAVI

 TARİHCESİ

 

       1853’de Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Osmanlı ordusu Trabzon limanı vasıtası ile Trabzon’da toplanır ve bu arada Kars, Ardahan, Ağrı, Batum ve Kafkasyadaki cephelere buradan ihtiyaç maddeleri ve erzak dağıtımı yapılıdı.

        

        Osmanlının birçok probleminin olduğu bu dönemde ordunun en çok sıkıntısını çektiği şeyler yiyecek ne giyecek idi… Yiyecek olarak askere her gün ancak PİLAV-HOŞAF ve Ekmek verilebili yordu. Bu durumu gören o zamanki Trabzon Valisi Osman Efendi Padişah’dan çok iyi bir pilavcı başı ister. Padişah daha evvel tanıdığı ve pilavını çok sevdiği Çarşıbaşı İlçesine bağlı Kadıköy’de ikamet eden Kalkanoğlu lakaplı SÜLEYMAN AĞA’dan Trabzon’a gelmesini ister. Zaten Türk sofrasında pilavın vazgeçilmez bir yeri vardır.

 

       Bundan sonra, Trabzon’da toplanan ve cepheye giden askere devamlı pilav yapan Kalkanoğlu lakaplı SÜLEYMAN  AĞA’nın pilavını çok beğenen Vali Osman Bey’in bu pilavdan ümmetim de yemeli demesi üzerine pazarkapı mevkiinde halka pilav dağıtmak için bir aş evi açılır. Halka bedava pilav-hoşaf dağıtılır

 

       Vali bir gün aşevini ziyaret eder ve dağıtım sisteminden rahatsız olur. SÜLEYMAN AĞA’ya dönerek “Süleyman Ağa pilavın böyle dağıtılması adil değil o nedenle halka pilavı eşit miktarda vermek için terazi ile tartarak verin” diye emirvermiştir

 

       O günden bugüne terazi ile tartılarak verilen pilav 1854 kırım harbinin sona ermesinden sonra  Süleyman Ağa halkın baskını ile aynı mevkide KALKANOĞLU PİLAVI adı altında yine  profesyonel olarak pilav yapmaya devam etmiştir. Nesiller boyu hayatiyetini devam ettirerek  sadece PİLAV ve HOŞAF satışı yapan KALKANOĞLU pilavı lokantasında  1856 yılından beri aynı mevkide  satış yapılmaktadır.( DEDELERİMİZ DEN BİZLERE İNTİKAL EDEN BİLGİ BUDUR. )